Nikifor
Grigoras’a göre İskitler ve Apsua’ların Ataları
Masagetler ( 1360’dan önce )
Hikayenin bu kısmına gelip de o zamanlar hem Asya
ve hem de Avrupa’ya taarruz eden İskitlerden bahsetmeden
geçersem doğru olmaz kanaatindeyim. Kalabalık bir
boy olan İskitler, başka boyların bulunduğu
çağdaş dünyanın oldukça kuzeyinde yaşıyorlardı.
Aşçıların
ustalığı ve kurulu sofranın zerafeti hakkında
herhangi bir fikirleri yoktu. Bahçe, bostan ve toprak işlemeyi
rüyalarında bile görmemişlerdi. Toprağın
verdiği ot, yük ve diğer hayvanların kanı
ve eti ile besleniyorlardı.Herhangi bir vahşi hayvan
veya kuşu sadece yemek için yakalıyorlardı.
Elbiseleri el işi değildi, elbise diye hayvanların
postlarını giyiyorlardı.
Bayram,
eğlence nedir bilmez, gemi kaptanları, pazar gözcüleri
ile toplantı yapmazlar, ömürleri tam bir sükünet içinde
geçer.
Bu
insanların ne mahkemeleri, ne de meclisleri vardı;
onların ne kanuna, ne doğru bir dile ve kelime oyununa,
ne de belgelerin arasında boğuşmaya ihtiyacı
vardı; onları yöneten kendilerine özgü adalet duygusu
ve gıpta edilecek özdisiplinleriydi.
Antik
Yunanlar onlara farklı adlar vermişlerdi. Mesela,
Homeros, onlara Kimmerler, Persleri anlatan Herodotos çeşitli
İskitler, Plutarch ise hiç de inandırıcı
olmadan, tereddüte kapılarak ve kendisi de inanmadan
Kimbr ve Tevton diyordu. İskitler ise, kendilerine konuştukları
lehçelere göre adlar takiyorlardı. Onlara Elen adları
verenler, İskitleri farklı farklı adlandırıyorlar;
İskitleri anlatan yazarlar, onlara, nereden geldiklerine,
diğer ülkelere dağdan gelen şelale gibi nasıl
girdiklerine, kimin ve nerede hangi yerleri zaptettiğine
bakarak ad veriyordu.
İlk
Scythica’ya yakın yerlerde yaşayan İskitlere
gelince, bunlar bugüne kadar ilk doğal adlarını
korumuşlardır; yani kendilerine İskit ( Scyth
), ülkelerine ise Scythica diyorlardı. Bunlar, Tanais’in
daha yukarısındaki ülkede yaşayan, sonra Tanais’i
geçerek Avrupa’ya yayılan ve Büyük Meotid’den ( Azak
Denizi ) batı rüzgarlarının ettiği kıyıya
yerleşen insanlardı.
Aradan
uzun yıllar geçti ve Scythica’dan adeta kopmuş gibi,
İskit boyları ikiye ayrıldı: bir kısmı
Asya’da yaşayan Savromatlara taarruzlar düzenleyerek
Hazar Denizine kadar vardı; bunlar adlarını
unuttular, sadece Savromat- Masaget, Melanhlen ve Amazonların
değil, köleleştirdikleri bütün boyların adlarını
bile aldılar. Bu boylarla kaynaşarak geleneklerini
artık silinmez bir şekilde benimsediler. Diğer
kısmı Avrupa’ya dayandı, okyanus boyundaki
Savromat ve Cermenlerin ülkelelerine yayıldılar;
onlar da adlarını değiştirdiler. Uzun
bir süre sonra Kelt ve Gallatların adını alarak
Celtica’ya girdiler.
Roma
İmparatorluğu iktidarının Ioann'ın
eline geçtiği zaman, sayıları onbinlere varan
İskitler, kuzey ülkelerinden koparak birlik halinde henüz
Hazar Denizine gelmeden, Cengiz Han'ın ölümünden ( 1227
) sonra orduların yönetimi oğulları Halau ve
Telepuga arasında ikiye ayrılmıştı.
Cengiz Han'ın ikinci oğlu Telepuga, Kafkasya'nın
dağ geçitlerini, daha sonra Hazar Denizi kıyılarını
ülkesinin kuzey sınırları yaparak Masaget ve
Savromatların topraklarına girer, bu ülkeyi ve Meot
Gölü ve Tanais çevresinde yaşayan bütün boyları
( Apsuaların ataları dahil ) kendisine bağlar.
Sonra, büyük bir orduyla Tanais'i geçerek aşağıya
doğru ilerler ve Avrupa boylarının üzerine
yürür. Bu boylar çok kalabalık ve farklıydı.
Karada bulunan boylar eski İskitlerden geri kalan parçaları
oluşturuyorlardı ve bu boylar nomadlar ve çifçiler
olarak birbirlerinden ayrılmışlardı. Meot
Gölüne yakın topraklarda yaşayan ve Pontus kıyılarına
yayılan İskitler ise Cik, Abazg, Gut, Amaks, Tavroskit,
Vorisfenlerdi.
Georgika,
7. Cilt, Tiflis, 1967, 124-131.Sayfalar
*****
Kalimaks’a
Göre Halibler ve Kolh Dili ( M.Ö 240’tan önce )
II. 373. Hshlibler, İskit boyudur; yaşadıkları
topraklarda demir çıkarılmaktadırlar; adlarını
Arei’nin oğlu Halib’ten almışlardır.
1022.
Epir’de “Pola” adlı bir şehir vardır; şehir
Medea’yı izleyen ancak onu yakalayamayan Kolhler tarafından
Aeet’in öfkesinden kurtulmak için şehri kurup buraya
yerleştiler. Pola Kolh dilinde “kaçaklar” anlamına
gelmektedir.
Notlar:
Kalimaks’a
Göre Halibler ve Kolh Dili ( M.Ö 240’tan önce )
1.
Kliamaks M.Ö yaklaşık 300-240 yılarında
yaşayan Yunan şair ve bilimadamı.
2. Halibler Gürcü boyudur. İskitleri, antik yazarlar
İskitlerin kendisen ve komşuları, İskitler
yönündeki bölgelere de İskitler diyorlardı. Bu yüzden
sadece Halibleri değil ( Vergilius, Georgika, cilt 1,
55-56. ve diğer sayfalar ), tüm Kolhida ve hatta Ermenistan’ı
bile İskitlere dahil etmişlerdir.
3.
Bu bilgileri Strabon da tekrar etmektedir ( Coğrafya,
17 kitap...1964, 54, sayfa ). Peki, “Pola” kelimesi Kolhçe
( Megrelce ) “kaçak” anlamına geliyor mu diye bir soru
akla gelebilir. Evet, kaçak anlamına geliyor. Yunanca
P’yi ( pi ) R ( ro ) ile değiştirirsek “rola”-“rula”
, yani “kaçmak” fiilini elde ederiz ( eski yazarlarda sık
sık rastlandığı gibi, tarihi önceki yazarlardan
kopyalamaları veya başka sebeplerden dolayı
“rola” zamanla “”pola” kelimesine dönüşmüştür.)
Dionisios’a Göre Kuzey Karadeniz Boyları ( 124. yıl
)
679.
Meot, Savromat ve Amazonlar Tanais’te ( Don nehri ) yaşıyorlar.
Komşu ülkeler yoğun bir nüfusa sahiptir; bu ülkelerde
Sindler, Kimmerler, deniz kenarında Kerketler, Toretler
ve bir zamanlar güney ve batı rüzgarlarının
buraya sürüklediği savaşçı Aheiler yaşamaktadır,
Aheiler buraya Troya savaşından sonra Aretios’un
oğlu olan krallarına eşlik ederek Ksant ve
Simeont’tan geldiler, komşuları yine Pelazg boyundan
gelen Geniohlar ve Ziglerdir; Tindaritlerin ülkesinden kısa
mesafede bulunan Pontos’un ucuna ( Suhumi koyu ) Mısır’dan
gelen Kolhler yerleşir. Kolhler Kafkasyanın eteğinde
yaşarlar. Kolhlerden sonra kuzey ve doğu yönünde
Hazar Denizi ve Karadeniz arasındaki geçit bulunur. Bu
geçidin üstünde bir zamanlar Pirineya’lardan doğuya gelen
ve Girkanlarla ( Hazarlar ) savaşan doğu İberleri
yaşar.
Notlar:
Dionisios’a
Göre Kuzey Karadeniz Boyları ( 124. yıl )
1.
Eski Yunan şair, doğabilimci, 2. yüzyıl çoğrafyacısı
2.
Sindler Novorossiysk’te, göçebe Kimmerler ise onların
kuzeyinde yaşamış olmalılar.
3.
Toret ve Kerketler aynı boydan gelemektedir.
4.
Fesonyalı Eftasios Aheilerin ötesinde yaşayan Genioh
ve Zigiler çok vahşi bir halk olduğunu, tarihçilerin
bildirdiğine göre, Pelagların soyundan geldiğini
anlatmaktadır.
5.
Pelazglar, Balkan yarımadası ve Elenler gelmeden Ege Denizinde
yaşayan boylara verilen ortak addır. M.Ö XIV’dan XIII’ya
kadar Pelazglar Küçük Asya’ya yerleştiler. Pelazgların
Gürcü boyları ile akraba oldukları hakkında bir görüş
vardır ( R. Gordeziani, İliada ve Ege Tarihi ve Etnogenezi,
Tiflis, 1970 vd. ). Bu konuyla ilgili olarak, Zviad Gamsahurdia,
“Pelazglar, Etrüskler ve diğer halklar gibi Kolhler de Protoiber
kollarından biridir” demektedir ( Gürcistan’ın Manvi Misyonu,
Zviad Gamsahurdia, Mektupar, Yazılar, Tiflis, 1991, 194. sayfa
). Bu durum, Zigler ve Geniohların Abhazlarla ( Apsua ) ortak
bir yanlarının olmadığını göstermektedir.
Geniohların Pelazgların torunları, Pelazgların
ise Protoiberlerin akrabaları olduğunu bilen Plinius’un
neden aynı zamanda Trapizon’un ötesine Geniohlara Sann ( Çan
) dediği şimdi anlaşılmaktadır.