Uyarı:
Bu yazıda Lazca sözcükler için LAP_____(Lazurialfabe
Plain)Font Kullanılmıştır. Windows\Fonts dizininde
LAP_____(Lazurialfabe
Plain) Font olmayanlar(Bu
yeni bir font olup sitemizde ilk bu yazi ile sunulmaktadir)
karakterleri yanlış veya eksik görecektir. Bunun
olmaması için, Windows\Fonts dizinine LAP_____(Lazurialfabe
Plain) Font'u Buradan
Download edebilirsiniz
|
Lazuri
- Turkili / Turkili - Lazuri Ansiklopedik Laksiyonu
Lazca
- Türkçe / Türkçe - Lazca Ansiklopedik Sözlük
Yazar : Faruk Benli Yayıncı :
Kebikeç Yayınları Basım Yeri : İstanbul
Basım Tarihi : 2004 Sayfa Sayısı
: 320 s. Ebat : 13x19 Dil : Türkçe
Açıklama : 10.000'e yakın Lazca, 3500'e
yakın da Türkçe maddebaşıyla ve çok sayıda
altmadde ile Lazca için yeni bir sözlük... Her dil gibi
Lazca için de! Lazuri va gondunas "Lazca unutulmasın"
(Arka kapaktan) (Orijinal karton kapağında).
Int.sipariş:
SanatKitabevi.com
»»
|
|
Giriş
Lazca
Lazca,
Güney Kafkas dillerinden olup esas olarak Rize ve Artvin bölgesinde,
Pazar, Fındıklı, Hopa,
Arhavi, Borçka ilçeleri ile çevresinde konuşulur. Bunun
dışında Sakarya, Kocaeli çevresine göç yoluyla gelen
Lazlar da vardır. Türkiye dışında ise Gürcistan’da
Lazlar vardır. Gürcistan’da
yaşayan Lazlara Rusça kaynaklar “Çan” ya da “Zan” olarak yer verirler. Lazcanın akrabaları ise Gürcüce,
Svanca ve Megrelcedir. Kimi yabancı kaynaklar bu dört dilden
oluşan aileye “Kartvel” dilleri ailesi derse de Lazlar bu adlandırmaya
karşı çıkarak “Kartvel” sözünün esas olarak Gürcüceyi
gösterdiğini, Lazcanın
Gürcücenin bir diyalekti olmayıp söz konusu grup, aile
içerisinde tek başına bir dil olduğunu belirtirler.
Bu konuda aşağıda kaynaklarda yer verilen Türkçe
kitaplarla internet sayfalarına bakılabilir. Kesin olan
bir gerçek ise, söz konusu dillerden çok eski dönemden beri yazı
dili olanın Gürcüce olduğudur. Kaynaklar Gürcücenin 5.
yüzyıldan beri yazılı geleneğinin olduğunu
belirtirler (G. A. Klimov, s. 3; A. Dilâçar, s. 103). Lazcanın
bu dört dil arasında en yakın olduğu dil Megrelcedir.
Bunu Klimov’tan yararlanark hazırladığım aşağıdaki
tablodan da anlamak mümkündür.
Önek
ya da içek konusunda bir hayli zengin olan Lazcayla ilgili çalışmalar
daha çok eski Çarlık Rusyası ile Sovyetler Birliği’nde
yapılmıştır. Avrupa’da da bu konuda çalışmalar
var olup bunların içerisinde sürmekte olanlar vardır.
Klimov’un verilerine göre sayabileceğimiz belli başlı
kaynaklar şunlardır: N. Ya. Marr, Grammatika
çanskogo (lazskogo) yazıka
s hrestomatiyey i slovarem [Çan Dilinin (Lazcanın) Dilbilgisi,
Metinler ve Sözlük], St.
Petersburg 1910; A. S. Çikobava, Grammatiçeskiy analiz çanskogo
(lazskogo) dialekta s tekstami
[Metinler Üzerinde Çancanın (Lazcanın) Ağızları
Üzerine Dilbilgisi İncelemeleri], Tiflis 1936
(Klimov, s. 4’e göre).
G.
Deeters’e göre “Kartvel” dilleri şöyle tasnif edilebilir (Das Khartwelische Verbum. Vergleichende
Darstellung des Verbalbaus der Südkaukasichen Sprachen, Leipzig 1930, s. 3 (aktaran, Klimov, s. 17)
Bu
dillerin ilk karşılaştırmalı sözlüğü
de A. S. Çikobava’ca yayımlanmıştır: Çansko-megrelsko-gruzinskiy
sravnitelnıy slovar’, Tiflis 1938 (aktaran, Klimov, s.
17).
Türkiye’de
ise günümüze değin akademik anlamda Lazca çalışmaları
yaygınlaşmamıştır. Lazca üzerine çeşitli
yayınlar 1990’lı yıllardan itibaren görülmeye başlanmıştır.
1990’dan sonra bu konudaki ilk dergi bildiğim kadarıyla
Ogni’dir.
Sonraki yıllarda çeşitli kitap ve sözlük yayınları
da görülmeye başlanmıştır. Bu yakınlarda
bir de dilbilgisi yayımlanmıştır, bunların
tümü kaynakçada görülebilir. İnternet ortamında da bu
konuda bir hayli çalışma, etkinlik vardır. Lazcayla
ilgili daha ayrıntılı ve
Ana Şekil
|
Gürcüce
|
Megrelce
|
Lazca
|
Svanca
|
Anlamı
|
Burada
|
*a-ma-
|
ama-/am-
|
amu-
|
(h)amu
|
am(a)-
|
“bu”
|
ham
|
*as1-
|
as-
|
oş-
|
oş-
|
äsir-,
äşir
|
“100”
|
oşi
|
*bark-(al-)
|
barkal-
|
bork-
|
ø
|
ø
|
“ayak”
|
ø (yok!)
|
*da-
|
da-
|
da(l)-
|
da(l)-
|
udil-,
vidil-
|
“kız kardeş”
|
da
|
*da-did-
|
mdad(e)-
|
dade-,
dad-
|
dade-,
dad “teyze”
|
ø
|
“abla”
|
dadi
“hala, teyze”
|
*du(s1)te-
|
tve-
|
tuta
|
(m)tuta
|
doşdul-,
doştul-
|
“ay”
|
tuta
|
*z1e-
|
ze
|
ji
|
ji(n)
|
ji
|
“yukarı”
|
jin
|
*tval
|
tval-
|
tol-
|
tol-
|
te-/ter-
|
“göz”
|
toil
|
*kac1-
|
kac-
|
koç-
|
koç-
|
ç’äş-/ç’aş-
|
“insan, erkek”
|
koçid
sale “insanca”
|
*kvarcxl-
|
kvarcxl-
|
kuçx-
|
kuçxe
|
ç’isx-/ç’ışx-
|
“ayak”
|
kuçxe
|
*mgel-
|
(m)gel
|
ger-
|
mge(r)-
|
gver-,
mÙver-
|
“kurt”
|
mgveri;
mğeri
|
uzman
gözüyle yazılmış bilgileri söz konusu çalışmalarda
görmek mümkündür. İdeal olan ise Lazcanın başta
üniversitelerin dilbilimi bölümleri olmak üzere, her türlü siyasî
hedeflerden uzak olarak, olması gerektiği şekilde
Türkiye’de de çalışılmasıdır. Bu işi
yapacak olanlar ise yeterli bir dilbilimi donanımına sahip,
Türkdilbiliminden ve yöre dillerinden belirli ölçüde yararlanabilen
uzmanlar olmalıdır.
Lazca
incelemelerinde Doğu Karadeniz bölgesi ağızları
üzerine hazırlanan çalışmaların, Rize, Artvin,
Trabzon ağızlarıyla ilgili çalışmaların
tamamı çok çok önemlidir. İç Karadeniz, Erzurum ve Kars
ağızları da bu çerçeve de değerlendirilmelidir.
Lazcanın
önemli özelliklerinden birisi, öteki Kafkas dillerine göre, ünsüz
sisteminin çok zengin olmasıdır (bak. Kutscher s. 2)
Benim
çokça kullandığım ve yararlandığım
çalışmaya gelince, Klimov’un karşılaştırmalı,
etimolojik sözlüğüdür; Güney Kafkas dilleri arasındaki
akrabalığı, ilgiyi göstermek açısından
bu sözlükten vermek istediğim örnekler yandaki tabloda (s.
6) yer almaktadır
Elinizdeki
sözlükte gözüme çarpan kimi çekimli biçimlere, Lazcanın kimi
dilbilgisi özelliklerine gelince, her şeyden önce ma-
ile kurulan sözcüklere baktığımda, ma-’lı
örneklerin hemen hemen hepsi çokluk ya da fazlalık, aşırılık
bildiren sözcükler türetmektedir.
Yine
-ap- eki veya içeki genelikle
(factitive) ettirgenlik eki görünümündedir:
Okrotapu:
Dondurmak
Okrotu:
Donmak
Onkulanapu:
Kısalttırmak
Onkulanu:
Kısaltmak
Oyilapu:
Vurdurmak
Oyilu:
Vurmak
Bununla
birlikte, iştaş çatılı bir örnekle de karşılaşırız:
Okvasapu:
Döğüşmek
Okvasu:
Dövmek
çkimi
sonekinin
de birinci kişi iyelik eki olduğunu görürüz:
Cumaçkimi:
Erkek kardeşim
Çkimişeni:
Benim için,
skanişeni: senin
için
Daçkimi:
Kız
kardeşim
Skiriçkimi:
Evladım,
Bereçkimi: Çocuğum,
Suyiçkimi:
Canım
benim
Sözlüğe
gelince, sözlükte 10.000’e yakın Lazca, 3500’e yakın da
Türkçe maddebaşıy ve çok sayıda altmadde yer almaktadır.
Lazca bölümünde yer alan kimi maddeler (ahti
ohvenu, bereş okopumu, czğebeuşi, çanda
vb.) sözlüğe ansiklopedik bir nitelik katmaktadır.
Lazca
ile ilgili son söylemek istediğim ise, Türkiye‘de Lazca ile
ilgili yaygın inanışın, Lazcanın Türkçenin
ağızlarında birisi olduğu inanışının
yanlış olduğudur. Elbette ki eğitimli kesimlerin
önemli bir bölümü böylesi bir yanlışa düşmemektedir.
Ancak bir kısım eğitimli de Lazca dendiğinde
Trabzon ağzını aklına getirmektedir. Lazcanın
Türkçeden farklı, ayrı bir dil olduğunu göstermek
amacıyla Lazca bir metni, Türkiye’de herkesçe bilinen bir Nasrettin
hoca fıkrasını Hopa ağzına göre aktarmak
istiyorum:
ar nağas xoca Nusrettinişi manzageyi xocaşi oxoyişa
mulun do toki
akvandeps.
Xocak: “tokis
mkiyi geobği, emuşeni va memaçasion” ya tku. “Xoca, koguişaşi-yi?
tokis
mkiyi gyibğen-i?” ya
xocak emzemanis: “meçamu va ginta-şi
mkiyi ti gyibğen kata
şeyi ti gyibğen” ya tku.
Bir
gün Nasrettin Hoca’nın komşusu Hoca’nın evine gelip
ip ister. Hoca “İpe un serdim, bu nedenle veremeyeceğim”
der. “Hoca sen deli misin? İpe un serilir mi?” Bunun üzerine
Hoca, “Vermek istemezsem ipe un da sererim başka bir şey
de!” der. (Yayımlayan: G. Dumezil, oradan aktararak çeviren:
Silvia Kutscher, s. 9)
Lazuri-Turkili’nin Hazırlanış Hikayesi
Şu
an kullanımınıza sunulan Lazuri-Turkili / Turkili- Lazuri Ansiklopedik Laksiyonu’nun başlangıcından
bugüne uzanan epeyce uzun bir öyküsü var. Bu uzun süreçte bir çok
kez Faruk Beye düzelti için danışıldı, yardımına
başvuruldu. Sözlük bana ilk önce a’dan
z’ye kadar her birisi kendi ayrı ayrı dosyalara A,
B, C başlıklarıyla yazılmış, ama
söz konusu maddeleri kendi içerisinde abc
sırasına dizilmemiş olarak, daktilolu biçimde ulaştı.
Bu ilk biçim yanılmıyorsam 1998’in Haziranında gelmişti.
İlk bilgisayar dizgisinden sonra yapılan abc
sıralamasında maddebaşında çok sayıda
tekrar olduğunu gördüm. İlk elden bu tekrarları silmeye
başladım. Bu sırada yeni, ilave dosyalar gelmeye
devam etti. Tabii her yeni dosyayla birlikte sözlük yeniden abc
sırasına kondu. Her defasında da yeni tekrarlar işimizi
yavaşlattı. Her ne kadar bu ekler, yeni madde girdileri
işimizi yavaşlatsa da sözlüğün zenginleşmesini
sağlaması açısından katlanılabilir bir
sıkıntıydı. Öte yandan Faruk Bey hiç yorulmadan
yeni verileri daktilo edip göndermeye devam ediyordu. Hatta en
son ilaveler, yaklaşık 2000 yeni madde geçen yaz, 2003
yazında gelmişti. Bu emeğe, Faruk amcanın emeğine
karşılık yeni maddeleri düzenlemekten kaçmak olmazdı.
Bu haliyle sözlükte 10.000’e yakın Lazca, 3500’e yakın
da Türkçe maddebaşı ve çok sayıda altmadde yer almaktadır.
Lazca bölümünde yer alan kimi maddeler (ahti
ohvenu, bereş okopumu, czğebeuşi, çanda
vb.) sözlüğe ansiklopedik bir nitelik katmaktadır.
[1]
[2] [DEVAMI
»»]
|