FORUM KONUK DEFTERI MOVIE FLASH KLIPLER Lazca Dil Kursu Biyografepe / Biyografiler / Lazuri.Com
 

  Uyari: Bu sayfada Lazca sözcükler için "Alboni Font"(yazı karakteri) kullanılmıştır. "Windows \ Fonts" dizininde Alboni Font olmayanlar karakterleri yanlış görecektir. Bunun olmaması için Windows\Fonts dizinine [Alboni Font'u buradan yükleyebilirsiniz]. Ayrıntılı bilgi için Lazuri Font ya da LazuriPC sayfamızı okuyunuz.


 

Biyografepe / Biyografiler
(Alfabetik)

 

 

Ahmet Aydınoğlu
 

Ôanco Amedi 1937 yılında Çamlıhemşin Topluca (Mwanu)köyünde dünyaya geldi. 8 yaşında büyük bir tutku ile tulumu eline aldı. Çocukluğunda dönemin ünlü tulumcusu Şaûiri Osmani'den (Osman Şatiroğlu)etkilendi. Ondan bir süre tulum çalma dersleri aldı. Tulumu hiçbir zaman para kazanma amacıyla çalmadı. Ancak çok özel toplantı ve düğün gibi eğlencelerde kendi isteği ile çalardı. Kendisine has çalış tavrı ile, diğer tulumculardan rahatlıkla ayırt edilirdi. Ôanco Üaide, Eski Mwanu, Yeni Mwanu gibi bilinen ezgileri o geliştirdi. 1996 yılının Aralık ayında vefat etmiştir.


Ahmet Çakır
 

Ahmat Çakır Üumli Amedi 1927 yılında Çamlıhemşin Ğvandi'de doğdu. Çok küçük yaşlarda tulum çalma ve yapımıyla ilgilenmeye başladı. Tulum çalarak yaşamını sürdürmüş ve kendi tarzını yaratmıştır. Özellikle tulum açış havalarında ve horon kaidelerinde kendine has çalış tekniğine sahiptir. Adıyla bilinen ''Üumlişi üaide'' gibi kendi eseri olan tulum ezgileri bulunmaktadır.1999 yılının Aralık ayında anî bir kalp krizi sonucu vefat etmiştir.


Ahmet Güngör
 

Ahmet Güngör Kaéaxina Ame Şairliği ve atışmacılığı (Oüobalu)ile ünlü bir annenin (Kaéaxina Durye) çocuğu olan Ahmet Güngör, namı diğer Kaéaxina Ame, 1928 yılında Pazar-Alçılı (Xaşüuni)köyünde doğdu. Radyonun açtığı sınavı kazanarak Ankara Radyosu ve Trabzon Radyosunda mahalli sanatçı olarak uzun yıllar çalıştı. Birçok Lazca şarkı sözü ve basteleri vardır. Kemençesi ile çeşitli insan ve hayvan seslerini taklit ederek ün kazanmıştır. Şarkılarında günlük yaşamın çok bilinen yönlerini işlemiştir. Her şarkının sonunda kendine özgü bir bitirme tarzı vardır. Yaptığı plaklarla Laz Müziğini geniş kitlelere ulaştırmıştır. Ulaslararası festivallere katılan Ahmet Güngör Mayıs 1990'da aramızdan ayrıldı.


Ali Paşa Avcı
 

Ali Paşa Avcıİsmana Paşa 1947 yılında Atina (Rize-Pazar) Noxlamsu (Hasköy) köyünde doğan İsmana Paşa müziğe 1964'de tulum çalarak başladı. Çevresinde kemençe çalışı ve yapımı ile tanınan Msuleti Köyünden (Dağdibi)Tefik Hatırnaz'dan etkilenerek kemençeye merak saldı ve kemençe eşliğinde destan söylemeye, destanlar yazmaya başladı. İkibin'in üzerinde Lazca dörtlük yazmıştır. Kısa sürede Köy düğünlerinde ve eğlencelerde aranır hale geldi. Zaman içinde kemençe çalışı kadar kendisine has horonculuğu ve atışmalardaki (Oüobalu)yeteneğiyle Pazar (Atina) çevresinde bilinen bir sanatçı haline geldi. Geleneksel değerlerin ve kültür ortamının değişmesi ile birlikte İsmana Paşa, son onbeş yıldır artık kemençe çalmamakta, destan söylememekte ve horon oynamamaktadır.


Aycan Yeter
 

Aycan Yeter 1984 yılında İstanbul'da dünya'ya gelen Aycan Yeter, müzik ile ortaokul yıllarında, okul bandosuna davul çalarak başladı. Eskişehir Universitesi İşletme Fakültesi Mezunu olan Yeter, lisans eğitimine başladığı yıllarda Laz müziği yapan Selim Bölükbaşı ile tanıştı ve kendisinden altı ay kadar tulum dersi aldı. Profesyonel anlamda müzik hayatı 2005 yılında başlayan Aycan Yeter, bu sırada tulum çalma tekniğini geliştirerek bir çok etnik kökenli sanatçı ve gruplara 700'ü aşkın konser ve etkinliklerde tulumu ile eşlik etti. Yine bu dönemlerde tulum üzerine yenilik getirmek adına farklı melodik yapıları ve çalma stilleri gelişirmeye başladı. Tulumu ileri nesillere aktarmak adına öğrenciler yetiştirmeye başladı. 2007'den bu yana çeşitli dernek ve vakıflarda, tulum dersleri vermektedir. Sinema, reklam ve dizi müziklerinde ensturmanist olarak yer aldı. Avrupa Kültür Başkenti projesi kapsamında; Antakya Medeniyetler Korosu, Sertap Erener, Demir Demirkan, Aynur Doğan ve Ayşenur Kolivar ile ‘BİRİZ' projesinde yer aldı. Kendine ait düzenlemeleri ve besteleri Rock, Raggae, Blues gibi farklı soundlarla harmanlamak adına eğitimini Amerika'da sürdürmektedir. (ekleme tarihi: 20.03.2012)


Ayhan Alptekin
 

Ayhan AlptekinDokuz yaşımda müzik ile ilgilenmeye başladım. İlk enstrumanım, melodika ve mandolin oldu. Ailem Müzik ile ilgilenmeme hiçbir zaman karşı çıkmadı tam tersine Abim Ergin Alptekin çocukluğumdan beri beni Müziğe teşvik etti ve destek oldu. Buna rağmen çevremizde: Avare Çalgıcı, Boşgezen ünvanı ile yaşadık. 1982`de ilk olarak bir düğünde sahne aldıktan sonra ''Grup Yıldızlar'' ekibini kurduk (1983-1985). Kemalpaşa`dan Rize`ye kadar çeşitli Köy ve İlçelerde, Düğün ve Toplantılarda sahne aldık. Çalışmalarıma Asker Ocağındada devam ettim.. Devamı»»


Erdal Bayrakoğlu
 

Erdal Bayrakoğlu1977 yılında Rize'nin Ardeşen ilçesinde doğan Erdal Bayrakoğlu'nun babası Ardeşen'in Waleni Zğemi (Aşağıdurak) köyünden, annesi ise Ardeşen Yeni Mahalle'dendir. Ailenin en küçük çocuğu olan Bayrakoğlu'nun sağlık sorunları ve babasının öğretmen olması sebebiyle yaklaşık üç aylıkken İstanbul'a göç edilir. İlkokulun ilk 4 senesini İstanbul'da okuyup, yine babasının öğretmen olarak Almanya'ya gönderilmesinden dolayı ilkokulu Almanya'da bitirir ve ailesiyle tekrar İstanbul'a döner. Devamı»»


Fuat Saka
 

Fuat SakaMüziğine "Lazca-caz" yakıştırması yapılan Fuat Saka, Trabzon´da başladığı müzik yaşamını 20 yıl Avrupa´da sürdürdü. Saka yaklaşık dört yıldan bu yana da Türkiye´de albümler çıkarıyor. Karadeniz´de, kemençe seslerine eşlik eden horonlarla büyümüş, tipik bir Karadenizli olan Fuat Saka. 1980´li yılların başında Türkiye´den giden ve artık 50´li yaşlarına merdiven dayamış bu sanatçıyı, son yıllarda Türk müzikseverler de yakından tanımaya başladı. Hatta birbiri ardına gelen "Lazutlar" çalışmalarıyla fanatik bir hayran kitlesi bile oluştu. Devamı»»


Gökhan Birben
 

Gökhan BirbenRize’nin Atina (Pazar) ilçesine bağlı Xaçapit (Subaşı) Köyünde doğdu. 12 yaşına kadar köyünde yaşadı. Daha sonra İstanbul’a gitti. İki-üç sene sonra değişik işyerlerinde çalışmaya başladı. Fenerbahçe genç takımında 2 yıl futbol oynadı. Bir dönem Kadıköy Kuşdili Musikî Cemiyetinde müzik eğitimi aldı. İstanbul’dan köyüne döndüğünde radyo programları yapmaya başladı. Radyo programlarında söylediği şarkılar çok güzel tepkiler alıyordu ve bir albüm çıkarması noktasında istekler geliyordu. Çocukken annesinden ve köyündeki yaşlı kadınlardan duymuş olduğu şarkıları tulumun tınısına çok yakın bir tonla söyleme yeteneğine sahipti. Daha önceden de tanıdığı Kazım Koyuncu ve Kemal Sahir Gürel ile bir araya gelerek bir demo kayıt yaptılar. Ardından “Hey Gidi Karadeniz” albümü piyasaya çıktı. Albüm hazırlıkları sürerken Kazım Koyuncu’ya “Gülbeyaz” dizi filminin müziklerini yapması teklifinde bulunulduğunda, yine bestesi Kazım Koyuncu’ya ait olan “Hey Gidi Karadeniz” adlı şarkıyı Gökhan Birben’in seslendirmesi ve dizinin yayınlanmasıyla bu şarkının büyük ilgi görmesi de albümün piyasaya çıkmasıyla büyük satış rakamlarına ulaşacağının önceden bir göstergesi gibiydi. Gökhan Birben özellikle 4.albüme kadar yöresinde unutulmaya yüz tutmuş şarkıları derleyip, yok olmalarını engellemek çabası içinde olduğunu belirtiyor. Her albümünde bir lazca ve bir hemşince şarkıya mutlaka yer vermek istediğini söyleyen Gökhan Birben, yöresine tek kelimeyle aşık ve tam bir doğa tutkunudur ve her fırsatta İstanbul’un kalabalığından kaçıp soluğu köyünde almaktadır. Gökhan Birben, özellikle Karadeniz’de büyük bir patlama yapan ilk albümü “Hey Gidi Karadeniz”den sonra 2.albüm “Asa Sevdam” ve sonrasında “Bir Türkü Ömrüme” albümleriyle dinleyicileriyle buluşmaya devam ediyor.


İsmail Avcı (İsmanaşi)
 

İsmail Avcı(İsmanaşi)1980 yılında ailesinin son çocuğu olarak Pazar(Atina)'ın Hasköy (Noxlamsu) Köyü'nde doğdu. Dedesinin ve babasının anlattığı masallar ve imecelerde söylenen atma türküler, kemençe sesi ve tulum sesi ile büyüdü. İlk öğrenimini köyünde tamamladı. Türkçeyi ilkokkulda öğrendi. Ortaokulu ve liseyi Pazar'da tamamladı. Babası; Laz halk şairi Paşa Avcı'dan kemençe çalmayı öğrendi . İsmail Avcı(Bucaklişi)'nin hediye ettiği tulumu çalmaya başladı. 2002 yılında istanbul'a yerleşti. Pazarlılar Derneği Folklor Ekibi ile beraber çalıştı. Bu zaman içerisinde otantik Hemşin müziği yapan Gökan Birben'e 2003-2006 yılları arasında eşlik etti. Zuğaşi Berepe döneminden beri hayranı olduğu sanatçı Kazım Koyuncu ile tanışma fırsatı buldu ve ona kısa bir zaman eşlik etti. Daha sonra Gürcü Halk Müziği yorumlayan Bayar Şahin ile çalıştığı yıllar içinde Laz müziği yapan Erdal Bayrakoğlu ve diğer Laz sanatçılarla, Türkiye'de yayınlanan çeşitli albümlerde çalıştı. Tulumu kendine has bir yorumla çalan Avcı Laz müziğinin tınılarını en güzel şekilde yorumlayarak gelecek nesillere örnek olmak için çalışmalarına devam ediyor.


Kazım Koyuncu
 

Kazım KoyuncuMuzige çocukken, ortaokul birinci sınıfta, Mandolin çalarak başladım. Sonra biraz gitara merak sardım. İstanbul'da universiteye geldikten sonra muzikle yoğun olarak ugraşmaya başladım. Profesyonel olarak 1992 yılından buyana muzikle ugraşıyorum. İlk muzik grubunu 92'de kurduk. "Dinmeyen" isminde Türkçe muzik yapan politik bir gruptu bu. ( 96'da "Sisler Bulvarı" adlı bir albüm yaptıktan sonra grubumuz dağıldı.) Dinmeyen'i kurduktan hemen sonra 93 yılında "Zuğasi Berepe (Denizin Çocukları)" isimli yeni bir grup kurduk. Yani hem "Dinmeyen" devam ederken hem de bu grup devam etti. Devamı»»


Mehmedali Barış Beşli
 

Mehmedali Barış BeşliDoğrusu bir otobiyografi yazmak, insana kendini yaşlanmış hissettiriyor. Belki de bu yüzden bu otobiyografi fazla uzun olmayabilir. Efendim, 12 Ekim 1970’de Maôavri Devlet Hastanesi’nde doğmuşum. Adım, daha ben doğmadan, dedemin amcası olan kocası çok genç yaşta öldükten sonra babaevine dönmeyip kocası Mehmedali’nin evinde kalmayı tercih eden Asiye Xala (Ezizipxe) tarafindan vasiyet edilmiş: ''Bere bici iyas na yoxomuşi Memedali codvit''. Devamı»»


Mircan Kaya
 

Mircan KayaBatum göçmeni Megrel bir ailenin kızı olarak Karadeniz'in bir dağ köyünde başlayan yaşamı aslında onun yanık müziğinin asıl kaynağıdır. İlk çocukluk yılları egzotik bir coğrafyada geçmiş, müzikle ilişkisi doğanın sesleri ile kuşatılmış olduğu bu yıllarda başlamıştır. Dinleme aşaması diye tanımladığı bu dönemde dilsiz denebilecek kadar sessiz kalmayı tercih edip her türlü sese (insan sesi, nehir ve derelerin sesi, rüzgarın, yaprak hışırtılarının sesi , ateş böceklerinin, ağustos böceklerinin, ineklerin sesi, atların, odun ateşinin sesi, sallanan bir beşiğin, ağlayan bir bebeğin sesi, toprak küpte tereyağı ve ayran çıkarmak için ritmik olarak dövülen sütten çıkan ses, derin karanlığın ve sessizliğin sesi, duaların, ezan ve sala sesi, ağlayan, ağıt yakan kadınların sesi, uzak dağlarda türkü söyleyerek iş yapan megrel kadınların sesi......) yoğun dikkatle kulak verdiği yıllardır. Devamı»»


Mustafa Tezcan
 

Mustafa Tezcan(Ûulumci-Muûina Mustafa)06 Eylül 1926 yılında Pazar-Derebaşı(Mwuüiûa) köyünde dünyaya geldi. Tulum/Guda çalmaya çok küçük yaşta başladığından zamanını hatırlamamaktadır. Kırk seneyi aşkın tulum çalmayı sürdürdü. Tulumcu Mustafa dayı; tulum çalışı ile olduğu kadar, çalarken horonu yönetmesi ve aynı zamanda şarkı söylemesi ile de ünlüdür. Tulum çalışının dinamik ve birazda sert olması, kendisine has bir tavır olarak akıllarda kalmıştır. Bir Bankanın düzenlediği festivalde altın madalya kazanmış, ancak yoksulluk yüzünden satmak zorunda kalarak evinin tuğlasını satın almıştır. O sıralarda bir trafik kazası geçirerek yeğenini kaybetmiş ve kendiside ağır yaralanarak bir hafta komada kalmıştır. Kaza, tulum çalmanın günah olduğu ve uğursuzluk getirdiğine dair halk arasındaki inancı güçlendirmiş, toplumda tulumcuların saygınlığı olmaması ve yoksulluğunda eklenmesiyle Muûina Mustafa tulum çalmayı bırakmıştır.


Oktay Üst
 

Oktay Ust1980'de dünyaya gelen Oktay Üst Atina(Pazar)'nın Xunar(Aktas) köyündendir.
İlk çocukluk yıllarında ünlü kemençe virtiyözü merhum Ahmet GÜNGÖR'ün kemençesinden ninniler ve Lazca ezgiler dinleme şansına sahip oldu.
İlerleyen yıllarda köylüsü olan, ses ve bağlama sanatçısı Emine ÖZGÜRBÜZ'den aldığı eğitimle müzik hayatına başlamış oldu. Daha sonra üzerinde yoğunlaştığı kemence ile çeşitli grup ve sanatçılara eşlik etti. Devamı»»


Ömer Kızmış
 

Ömer KızmışÖmer Kızmış(Omeriüa)1941 yılında Çamlıhemşin-Topluca (Mwanu)köyünde doğdu. Çocukluğundan itibaren çobanlık yaparak hayatını sürdüren Omeriüa, Laz Müziğinin "Gunâe Üaide / Uzunhava" denen türünü kendine has yorumlayışıyla yörede tanınmıştır. Çocukluk döneminde yaşlılardan kaval ve tulum/Guda çalmasını öğrenir. Omeriüa, şair yanıyla da tanınan biridir ve Laz Kültürünün önemli bir parçasını oluşturan doğaçlama söz söyleme yeteneğine sahiptir. Omariüa'nın, sürekli yaylalarda yaşıyor olması geleneksel kültürünü koruyabilmesini sağlamıştır.


Selim Bölükbaşı
 

Selim Bölükbaşı Ailesi Rize, Pazar, Tütüncüler(Talvat) köyünden olan Selim Bölükbaşı, 31.12.1980’de İstanbul’da doğdu. Annesinin bağlama çalmasının da etkisiyle, Müziğe 9 yaşında bağlama ile başladı. İstanbulda yada Büyük şehirlerde yetişen birçok çocuk gibi biraz da çevresinin etkisi ile 17 yaşına kadar Tulum ve Kemençe ile pek ilgilenmedi. Dayısının ısrarları ile Tulum ve Kemençeyle tanışan Bölükbaşı, sanatçıların tabiri ile iyi bir müzik kulağına sahip olması ve hırsı ile kısa bir zamanda kendi kendine Tulum ve Kemençe çalmayı öğrendi. Yanlış bir teknik ile tulum çaldığını keşfeden Bölükbaşı, gözlemleyerek doğru tekniği buldu ve kendini geliştirdi. Önceleri vokalist olarak, daha sonraları perkisyon ve tulum çalarak Profesyonel Müzik yapmaya başladı. İskoç ''Hevia''(Elektronik Gaydayı ilk çıkaran grup) grubu ile, Açık Hava Tiyatrosunda tarihte ilk kez gayda ve tulum düeti yaptı. Tulumun gelişmesi için birçok çalışmaları oldu ve bu çalışmalardan başarılı sonuçlar elde etti. ''Sultan’s of The Dance'' a da çalan Bölükbaşı, 2001 yılında Kazım Koyuncu ile tanıştı ve beraber çalışmaya başladı. Koyuncunun isteği üzerine Kemençe tekniğini de ilerletti. Oyunculuk denmesede ilk kamera önü deneyimini Kanal D TV de yayınlanan ''Gülbeyaz'' dizisinde yaptı. Birçok sanatçı ve özellikle Kazım Koyuncu ile birlikte Avrupa ve Amerikada birçok etkinliğe katılan Selim Bölükbaşı, hâlen İTÜ(İstanbul Teknik Üniversitesi) Türk Musikisi Devlet Konservatuarı son sınıf öğrencisi. (07.09.2003)


Yaşar Turna
 

Yaşar Turna (Arkaburi Yaşari)1931 yılında Arhavi'de doğdu. Kemençe çalmaya çok küçük yaşta başlamasına rağmen kısa sürede ustalaştı. 1970'li yıllardan itibaren ''Arkaburi Yaşari'' adıyla tanındı. Çeşitli dans ekiplerine Laz horonlarını çalıştırdı, Arhavide horon ekipleri kurdu. Söylediği geleneksel Laz ezgileri Doğu Karadeniz Bölgesinde popüler hale geldi. Türkiyede ilk Lazca plağı çıkartarak (1968) Laz müziğinin tanınmasına büyük katkı sağladı. Lazca şarkılar derlemiş, kendisine has tavrı ile yorumlayarak o ezgilerin bugüne taşınmasını sağlamıştır. Türkiye ve Dünyada çok sayıda festivalde Horon ekibine kemençesi ile eşlik etmiş ve şarkılar söylemiştir. Turna, aynı zamanda kemençe yapım ustasıydı. Yapım tekniğinde kemençenin klavye kısmını uzun tutarak yaygın olanın aksine melodik yapısını genişletmiş, horonun yanısıra şarkılara da eşlik edebilir hale getirmiştir. 1970'li yılların ortalarından itibaren dönemin Karadeniz Müziği yaptığını iddia eden kişilere çok sayıda beste ve Laz Müziği derlemelerini verdiği bilinmektedir. Ancak kayıtlarda hiçbir şekilde Yaşar Turna adına rastlanmamaktatır. Yaptığı kemençelerle Amerikalı bazı sanatçıların ilgisini çekerek birçok sipariş alır ve bu sayede kemençenin Dünya çapında tanınmasına katkısı olur. Yaşar Turna sadece kemençe çalıp şarkı söylemedi, aynı zamanda bir Kültür taşıyıcılığı görevini istlendi. Ekim 1990 yılında arkasında kemençesini, şarkılarını ve destanlarını bırakarak aramızdan ayrıldı.

 


..

HORON & TULUM
Horon ve Tulum Kursu

Lazca Kurs
Lazuri Doviguram

KAZIM KOYUNCU (DVD)
Sarkilarla Geçtim Aranizdan - Kazim Için Bir Film

KARAKUTU

   

 
Copyright © 2002-2020 Lazuri.Com | Telif Hakları saklıdır.