II- HAYVAN ADLARINI ÇIKIŞ NOKTASI YAPAN ANLANDIRMALAR: Hayvanlar da yer adlarının oluşmasında çıkış
noktası olabilmektedir. Bu adlandırmalar genellikle
hayvanla yer arasında ilişkilendirilerek yapıpılır.
Zûmzczkvzşüzlz: Atmaca
taşın yanı; Bpçiaeni:
Koçdüzü.
Yayla ismi; Meçximtçxi:
İşkembe,
mide gibi iç organların tümünün ortak adı. (Bu yere böyle
bir ad verilmesinin nedeni burada bolca işkembe leşlerinin
bulunmasıdır. Burası tenha ve barınmaya elverişli
bir olduğu için yabani hayvan bolca bulunur. Yabani hayvanlar
boğdukları evcil hayvanları burada yerler ve leşlerini
de buraya bırakırlar);
Mpnéznzrzüzni/mtnéznzrzüzni:: Mpnéznz’nın (=Küçük yapılı bir kuş türü) tepesi;
Msüvericeğtreri:
Ceyalan ölüsü;
Mutuimzğzrz:
Ayı mağarası;
Pmwirzşe: Pirelenilen
yer;
Éxenidplpxrzsüeri: İçinde
atın öldüğü yer.
III- KİŞİ
ADLARINI ÇIKIŞ NOKTASI YAPAN ANLANDIRMALAR: Kişi ile,
yaşadığı yer arasında bir bağ vardır;
insan, yaşadığı yerle birlikte var olabilir.
Kimi zaman kişi yaşanan yere damgasını vurur.
O yer artık o kişinin adı ile anılmaya başlanır.
Bu sadece Lazlar ve Lazca için değil bütün milletler ve diller
için de geçerlidir. Yerin kişi isimlerine bağlanarak adlandırılması,
o kişiye duyulan minnet borcunun ödenmesi biçiminde değil,
doğal seyir içinde olur. Hak
edilmiş bir isimlendirmedir buradaki. Bu kişiler
genelikle sevilen kişilerdir. Bir biçimde topluma kendini kabul
ettirmiş, adını duyurmuştur. Lakaplar, sülale adları, unvanlar vb. olabilmektedir yere verilebilmektedir.
Lazca kişi isimleri bugün sülale adları biçiminde hala
varlığını korumaktaysa da bunların günlük
kullanımı, özellikle resmiyette, çok azdır.
Kişi ile yer arasında bir ilişki kurularak
üretilmiştir bu adlar. Kişi, bir çoban, bir arazi sahibi,
bir imam, jandarma v.b olabilmektedir. Zliwzyzuzği:
Küçük Ali’nin geçici konaklama yeri, yatağı;Amenamağara:
Küçük Ahmet’in mağarası;
Zôûtlzçzyltğiyzuzği: Abdullah’ın çağırlığı;
Zyşenzrtbz: brlşk, Küçük Ayşe’nin
deresi; Bzdiçzyltği:
İhtiyarın (erkek) çayırlığı;
Bzdilivzdi: İhtiyarın (erkek) bahçesi; Bzdiüprt: İhtiyarın (erkek)
koruluğu; Bzütrizvlz:
Bzütri’nin
mzhzllesi; Berğelipnz: Berğeli’nin bzhçesi; Cznctrtbz/
Czncertbz: Canca’nın deresi; Celzşi:
yln. Celal’in ...; Çzmzlipnz:
Kemzl’in
bzhçesi; Çelepnz: Çelen’nin bahçesi; Çtkenimeşe/Çpkenimeşe:
Çtkeni’nin
Meşesi; Dtrzxipnz: Duraxi’nin bahçesi;
Evrepltği: Evre’nin oluğu; Ğprisütrdi:
Ğori’nin skurdisi;
Ğprivirzji: Ğpri’nin Virzjı;
Ğtlipnz: Ğuli’nin bahçesi;
Hzyuzwtngi: Hayta’nın kazık gibi dikilmiş
sivri taşı; Xzszpnz: Hasan’ın bahçesi;
Xirôtaiyzuzği: Xirôtai’nin
yatağı;
Xtûiepaenz,: Xtûi’nin üst düzlüğü; Xzûiôiüprt:
Hzuio’in
kprtst; Xpjznzkrz: Hocaya ait arazinin kenarı;
İsmzrzüzni:
İsmzil’in
ueoesi; Üzbzpnz: Üzbz’nın yeri; Üzözlinzcegaz:
Üzözlinz’nın aşağı inilen yolu; Üzdveoeaeni:
Kadıların düzlüğü; Üzlemstaiüprt:
Üalemsuz’un
korusu; Üzrzbinzpnz:
Üzrzbinz’nın
yeri; Üiûpmbzyiri: Üiûp’ntn bayırı;
Üiûppnz: Üiûp‘ntn
yeni açılmış tarlası;
Üiéxz: yln. Meüzlesüiriui’de bir sülale adı.
Bu yerin adını Üiéxz
sülalesinden aldığı
sanılmaktadır; Üpôidiaeni:
Üpôidi’nin düzlüğü; Üpéibpcinz:
Üpéi’nin ktlübesi; Üprutnzdtéxt:
Küçük Gürcü’nün ıhlamuru; Ütrtpnz:
Ütrt’ntn yeri; Mzmtdpğlişi: Mahmutoğlu’nun
(yeri); Npğtrilivzdi:
Noğuri’nin has bahçesi;
Ntridinzaeni: Ntridinz’
nın düzlüğü;
Ôeûrevzui: : Ôeûre’nin yurdu, yaşadığı
yer; Ôeûrevzuirtbz:
Ôeûre’nin yaşadığı yerin deresi;
Szmzrile: Mzri’nin yeri; Szrzmediaeni: Sarı
Ahmet’in düzlüğü;
Şzbznipnz: Şaban’ın bahçesi;
Şerzyiçzyltği: Şerzyi’nin çayırlığı;
Ûzüinzozéxz:
Ûzüinz’nın
derme çatma evi,
Ûzôewi: Ğvandi yaylasına giderken çobanların
sonbaharda geçici olarak kaldıkları yerin adı;
Ûzwiüeri: 1. Zehirli ot.
2. Ûzwi’nin iyisi; Ûpozlirzüzni: Upo Zli’nin ueoesi;
Ûtrzaeni: Ûtrz‘nın
düzlüğü;
Ûtrzpnz: Ûtrz‘nın
bahçesi; Vzryzrzüzni:
Vzryz’nın
ueoesi; Wzôinzrtbz: Wzôinz’nın deresi; Yzğijizvlz:
Yağcının mahallesi;
Üprutnzdtéxt: Üprutnz’nın
(Küçük Gürcü)
ıhlzmtrt;
Jzndzrmzüzyz: Jzndzrmz kzyzsı;
Bzrbzlipnz:urmş.
Kzfz şişiren yer.
IV- BARINAK, İBADETHANE, ÇEŞİTLİ ARAÇ
ADLARINI ÇIKIŞ NOKTASI YAPAN ANLANDIRMALAR: Adlandırmalarda
barınakların, değirmenlerin, ibadethanelerin, dini
sembollerin vb. çıkış noktası yapıldı
görülmektedir. Jzmejilempnz:
Caminin üst tarafı; Öiüzşipbğe:
Oerinin yuvası;
Gesûzrzüzni:: Pleki tepesi. Pleki yapımında
kullanılan bir taş madeni bulunduğu ve pleki üretildiği
için buraya bu isim verilmiş;
Gplzoemelenüzle: Yayla evlerinin karşısı;
Xzöiui: Haçın üstü;
Xinciôiji: Köprünün ağzı, Köprü ayağı;
Kzrmzûedplpzaeri:
Değirmenin yontulduğu yer;
Kzrmzûenzşüzlz: Değirmenin yznı; Kzrmzûertbz: Değirmen
deresi; Kvzbzğt: Taş ambar;
Üpéibpcinz: Üpéi’nin
ktlübesi; Ütyişüzlz:
Kuyunun yanı;
Mzndreôiji: Ağılın önü; Mzszrpnz:
Kuru ağaçlık; Msüzlegaz:
Merdiven yol;
Neünzrzüzni: Kapı tepesi;
Npbzcene: Otluk;
Pmbple: Havuz;
Pmbplinzşüzlz: Havuzun yanı;
eskijzmeşükzlz: Eski caminin yanı;
Çirznicekézoeri: Çürük
meruek; Pbzrzşpnz: Üfüleme aracının
yeri; Pxvzme:
İbadet edilen, dua okunan yer;
Pkpszle: Süpürge; Pkpszlegplzgaz:
Pkpszlenin
yzuz yplt; Ûzüinzozéxz: Ûzüinz’nın derme çatma
evi.
V- BİTKİ ADLARINA, ARAZİNİN KULLANIM
ŞEKLİNE GÖRE ADLANDIRMALAR: Lazların yaşadığı
topraklar bitki örtüsü bakımından çok zengindir. Bir bitkiye
(Bir ot, bir ağaç olabilir.) bağlı olarak bir yer
anılabilmektedir. Yine, arazinin kullanım şekline
göre adlandırma söz konusudur. Zôûtlzçzyltğiyzuzği:
Abdullah’ın çağırlığı;
Bzdiçzyltği:
İhtiyarın (erkek) çayırlığı;
Bzdilivzdi: İhtiyarın (erkek) bahçesi;
Bzdiüprt: İhtiyarın (erkek) koruluğu;
Bzrbzlipnz:urmş.
Kzfz şişiren yer; Berğelipnz: Berğeli’nin
bzhçesi; Çaçaüoru:
Çaça’nın koruluğu;
Çzmzlipnz: Kemzl’in bzhçesi; Çelepnz: Çelen’nin
bahçesi; Çifûiçzmi:
Çifu çzm; Çzmidtrzği: Çamın bolca bulunduğu
yer; Öpğpnz:
?; Öpğpnzrzüzni: ?...nın. Ueoesi;
Öpröpnz: Bataklık;
Özözxpnz: 1.Özözx(i)’nin yzşzdığı yer.
2. Çamurlu yer; Dpbirz:
1.
İyi zrzai; Dtrzxipnz: Duraxi’nin bahçesi;
Gzleniüpmzûi:: Dışardaki arazi; Ğtlipnz:
Ğuli’nin bahçesi; Xzûiôiüprt:
Hzuio’in
kprtst; Üzbzpnz: Üzbz’nın yeri; Üzlemstaiüprt:
Üalemsuz’un
korusu; Üzrzbinzpnz:
Üzrzbinz’nın
yeri; Üiûppnz: Üiûp‘ntn yeni açılmış
tarlası;
Üprutnzdtéxt: Küçük Gürcü’nün ıhlamuru;
Ütrtpnz: Ütrt’ntn
yeri; Limbpépnz: Hayvanlar tarafından yenebilen
eğreltilerin bulunduğu yer;
Livzdiwtôtûz: Küçük tarla;
Mbtlişüzlz: Kirazın yanı; Mpğpnz:
Kaçkarların doruklarında yetişen ve taze iken
zehirleyici olabilen bir ot türünün yetiştiği yer;
Mpğpnzkvzşüzlz: Moğona’daki
taşın yanı; Mtlpnz:
Karaağaçlık;
Mtlpnzçzyi: Karaağaçlık çayı;
Méxtlişüzlz: Armudun yanı;
Mwtşüzlz: Karayemişin yanı;
Mwvenz: Karayemişlik, karayemişin çok olduğu
yer; Pmrişüzlz: Eriğin yanı;
Pnz: yln.
Yeni açılmş, has olmayan tarla, bahçe;
Pşüendznilivzdi: Orta bahçe;
Pşütrişüzlz: Elmanın yanı; Oimbilpnz::
Sakallık.
Ğvandi yaylasında merkezi bir yer adı. Buraya, gürgen
ağaçlarının
püsküllü-yosunlu oluşundan dolayı bu isim verilmiş
olabilir; Şzbznipnz:
Şaban’ın bahçesi; Şzoxt: Kök. (Ğvandi yaylasına giderken
bir yer. Burada yol üzerinde bolca ağaç kökleri yer almaktadır.
Bundan dolayı bu adı almış olabilir;
Şerzyiçzyltği: Şerzyi’nin çayırlığı;
Uxirpnz: Fındıklık;
Utdelivzdi: Aşağı bahçe;
Ûzsütri: Pu
vzdisi; Uikmeltği: Dikmelik;
Ûtrzpnz: Ûtrz‘nın
bahçesi; Tatnçzyltği:
Tatn çayırlık Éxembrpnz:
İstiriç ağacının bolca bulunduğu
yer; Éxemrişüzlz:
İsuiriç zğzcının yanı;
Wiorpnz: Gürgenlik;
VI- BİR OLAYA,
BİR DURUMA BAĞLI OLARAK YAPILAN ADLANDIRMALAR: Halk,
kendisini etkileyen olayları belleğinde gelişrirerek,
efsaneleştirerek yaşatır. Zamanla söz konusu olayın
kahramanları unutulur. Fakat olay bir yerin kimliğinde
yaşamaya devam eder. Kimi zaman da sürekli yaşanan bir
şeydir bu olay. Yerin bir özelliği, insanlara bir eylemi
yapma imkanı verir. Halk, bu imkanı çıkış
noktası yapar adlandırmalarda: Cewpmilt:
Yukarıdan seyreumek,
gözetlemek, bakmak. Genellikle çevreye hakim yerlere bu ad
verilir. Ğvandi’de bu isimde iki yer adı bulunmaktadır;
Çirznicekézoeri:
Çürük meruek;
Öiüzşipbğe: Oerinin
yuvası. Buraya perinin yuvası denmesinin
sebebi belki de yaşanan somut bir olaydan doalyıdır.
Bunu kesin olarak bilmiyoruz; Dplpmtnéxpnz:
Yıldızın görüldüğü yer; Dplprznwinpni::
İçinde
çıngırak çalının yer. Burası kayalıtır.
Ses çok yankı yaptığı için bu ismi almış
olabilir; Dplpûzxt:
İçinde kırmak; Kzrmzûedplpzaeri:
Değirmenin yontulduğu yer. Burada kimler tarafından
kaldığı bilinmeyen, yaklaşık bir metre
çapında yontulmuş bir değirmen taşı bulunmaktaydı.
Bundan dolayı bu isim almıştır. Şimdi bu
taş define avcıları tarafından parçalanmıştır;
Kvzceépneri:
Dikili
taş; Kvzûzxeri:
Kırık taş; Kvznözreri:
Yazılı taş; Meçximtçxi:
İşkembe, mide gibi iç organların tümünün
ortak adı. Bu yere böyle bir ad verilmesinin nedeni burada
bolca işkembe leşlerinin bulunmasıdır. Burası
tenha ve barınmaya elverişli bir olduğu için yabani
hayvan bolca bulunur. Yabani hayvanlar boğdukları evcil
hayvanları burada yerler ve leşlerini de buraya bırakırlar;
Msüvericeğtreri: Ceyalan ölüsü; Pxpriceöveri:
Yangın evi, yanmış ev; Pxvzme:
İbadet edilen, dua okunan yer. Burada eski bir ibadet yeri,
kilise kalıntısı olmalıdır; Oimbilzindrz/
Oimbilzyindrz: Sakallının satın aldığı;
Oimbilpnz:: Sakallık. Buraya, gürgen ağaçlarının
püsküllü-yosunlu oluşundan dolayı bu isim verilmiş
olabilir;
Sataple: Bal yeri. Güzelliği ve insana rahatlık
veren özelliklerinden dolayı bu ad verilmiş olabilir;
Ûpbzceutrgeri:
Üstü örtülü göl. Burası üstü toprak yüzeyle örtülmüş göl
izlenimi veren bir yerdir; Toeri:
Terli. Yokuş ve insanı terleten bir yer anlamında
bu isim verilmiştir;
Éxenidplpxrzsüeri: Atın içinde
öldüğü yer; Jzndzrmzüzyz:
Jzndzrmz kzyzsı. Bir jandarma burada bulanan uçurumdan
düştüğü için buraya bu isim verilmiştir.
VII- İSLAMİYET’TEN
SONRAKİ ADLANDIRMALAR: Laz, Karadeniz’in doğu ucunda yaşayan halkın adıdır.
M.Ö. I. Yüzyıldan beri bu adın kullanıldığı
bilinmektedir. Lazlar yaşadıkları her bölgede yerleşik
kültürlerini yaratmayı başarmışlardır.
Tarih içinde, Abkhazlar, Gürcüler, Ermeniler, Rumlar ve Türklerle
yan yana yaşamışlar, bu halklarla ticari, askeri,
politik ilişkiler içinde olmuşlardır. Bu halklarla
karşılıklı etkiler söz konusu olmuştur.
Bu yüzden, çeşitli uygarlıklar ve dini inançların
izlerini Lazca yer adlarında görmek mümkündür.
Lazlar, Osmanlı’nın Karadenizin doğu ucuna tamamen
hakim olmasından sonra (XVI-XVII. yüzyıllar) tedrici olarak Hıristiyanlıktan
Müslümanlığa geçmişlerdir.
Bu, Kafkas kültür kuşağından Arap merkezli Ortadoğu
kültür kuşağına açılmak anlamına gelir ki bunun
dilede de yansımaları olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti döneminde başlatılan Türk uluslaşma
hareketinden Laz dili ve kültürü de olumsuz yönde etkilenmiştir. 1960
sonrası yaygınlaşan çay tarımı geleneksel üretimi
tasfiye etmiş, Laz dili ve kültürünün gelişme dinamiklerini
kurutmuştur.
Zliwzyzuzği:
Küçük Ali’nin geçici konaklama yeri, yatağı; Amenamağara:
Küçük Ahmet’in mağarası; Zôûtlzçzyltğiyzuzği:
Abdullah’ın çağırlığı; Zûmzczkvzşüzlz:
Atmaca taşın yanı; Zyşenzrtbz:
brlşk, Küçük Ayşe’nin deresi; Bzdiçzyltği:
İhtiyarın (erkek) çayırlığı;
Celzşi: Celal’in
(yeri); Çzmzlipnz: Kemzl’in
bzhçesi; Çifûiçzmi: Çifu çzm; Çtktri: Çtktr; Çzmidtrzği:
Çamın bolca bulunduğu yer; Çznzkyzuzği:
Çznzk yatağı;
Delirtbz: Deli
dere; Derebzşi: Derebaşı; Xzszpnz:
Hasan’ın bahçesi; Xzûiôiüprt:
Hzuio’in
kprtst; Xojanakra: Hocaya ait arazinin kenarı; İsmzrzüzni:
İsmzil’in
ueoesi; Üzdveoeaeni: Kadıların düzlüğü; Üzlemstaiüprt:
Üalemsuz’un
korusu; Üzyzltği:
Kayalık; Mzmtdpğlişi:
Mahmutoğlu’nun (yeri); Ntridinzaeni:
Ntridinz’ nın
düzlüğü; Szrzmediaeni:
Sarı Ahmet’in düzlüğü; Şzbznipnz:
Şaban’ın bahçesi; Ûzşiueği:
Taş etek; Uikmeltği:
Urk. Dikmelik; Ûpozlirzüzni:
Upo Zli’nin ueoesi; Ûtalz: Utalz; Tatnçzyltği: Tatn
çayırlık; Yzğijizvlz:
Yağcının mahallesi; Eskijzmeşükzlz:
Eski czminin
yznı; ütaeyi:
Kuzey.
VIII-
HIRİSTİYANLIĞIN İZLERİNİ TAŞIYAN
ADLANDIRMALAR:Lazlar, M.S 3. yüzyılda Hıristiyanlığı
kabul etmişler, Trabzon'un Osmanlı İmparatorluğu
tarafından alınmasına kadar da Hıristiyan kalmışlardır.
Yüzyıllarca bu dini benimsemişler, tinsel yaşamlarını
bu dinin kurallarına göre biçimlendirmişlerdir. Aslında
Lazların yaşamında bulunan İslamiyet dışındaki
bütün öğeler Hıristiyanlığın etkilerini
taşır. Anca biz burada çok belirgin olanları alacağız.
Xzöiui:
Haçın üstü; Pxvzme:
İbadet edilen, dua okunan yer. Burada eski bir ibadet yeri, kilise kalıntısı
olmalıdır; Ôeûrevzui:
: Ôeûre’nin
yurdu, yaşadığı yer; Ôeûrevzuirtbz:
Ôeûre’nin yaşadığı yerin deresi; Szmzrile:
Mzri’nin
yeri:
IX- BATIL İNANÇLARA BAĞLI OLARAK YAPILAN ANDLANDIRMALAR:
Laz halk inançlarında cin-periye de yer vardır.
Cin-peri hihikayelari
hala halkın bellklerindedir. Bu inanç bir yere adını
bile vermiştir. Öiüzşipbğe: Oerinin yuvası.
X- GÖK CİSİMLERİNE BAĞLI OALRAK ADLANDIRMALAR:
Dplpmtrtnéxpnz: Yıldızın
şavkının vurduğu yer, Yıldızlı
yer;
Pmcpre:
Güneli, güney, güneşin bol olduğu yer; Wzlenimcpre:
Aşağı güneşlik.
[Devamı»]
[1]
[2] [3]
[4]
|