FORUM KONUK DEFTERI MOVIE FLASH KLIPLER Lazca Dil Kursu Didinana / 8.Blm. Nezire halanın avlusu / Yazı Dizisi: Selma Koçiva ( Lazuri.Com )

Nezire Hala’nın Avlusu

Nezepe süala ya kadar asağı doğru yürüdüm sessizce. Mahallenin okulu beyaz beyaz yeşillikler arasında duruyordu. Okulun arsasını Didinana bağışlamıştı. Okulun etrafında onun pek verimli olmayan çakıllı bir bahçesi vardı.Yanlız hendeklerinde yaban çileği olurdu. Çocuklarla toplardık. Bir de Nezepesüala denilen yer bir toplanma yeriydi. Çok ceviz ağacı olduğu için yerin adı böyleydi. Didinana halalarıma birer ceviz ağacı vermişti ordan. Ceviz zamanı herkes kendi cevizini toplardı. Kadınlar bir ceviz ağacı dışında baba evinden toprak, mal, mülk almazdı lazlarda.. Benim de büyüyen bir ceviz agacım vardı Nezepesüala‘da. Henüz ceviz olmuyordu, fideydi. İlerde cevizini ben toplayacaktım.

Okulun bahçesi genişti. Xaliüana’nın tepeli engebeli arazisinde tek düz yerdi. Bayramlar şenlikler burada yapılırdı. Nezepesüala‘yı geçip Nezire Xala’nın evine dogru yola koyuldum. Nezire Xala’nın hayat hikâyesi ilginçti. Çocukken yetim kalan Nezire Xala Bafra’ya yakınlarının yanına götürülür. Sonra kaçırıp köye getirirler. Annesi Xaûicena adında ilginç bir kadinmış. Nezire Xala gençliginde köyün en güzel kadınıymış. Hep anlatılırdı onunla ilgili öyküler.

Kapıda abtest alırken bulurum onu. Sevgiyle seslenir. ’Bese so ulur’  ‘Bese nereye gidiyorsun?’

‘Gobulur’ ‘Geziyorum’ diye yanıtlarım. Abdesti aldıktan sonra bir üuli (iskemle) çekip yanıma oturur. Sohbete dalarız. Almanya yolculuğu, ögrenci olayları, sözü bozmam konusu, daldan dala atlarız. Nezire Xala ‘ Buralarda bir şey yok oku kızım ‘ der. ’Baban okumayı çok isterdi. Didinana okutmadı iş yüzünden, sen babanın yerine okumalısın’der.

Nezire Xala aydın düşüncede bir kadındı. Herkes Almanya’da ne işin var derken, o okumamı istiyordu. Sonra müsade isteyip namaza durdu.

Yukarki ev Besimi Dayı’nın eviydi. Besimi Dayı’nın ikinci eşi ölmüş, ilk eşi Aişe Xala yaşıyordu. Ardeşen ‘de Aişe Xala’nın evinde kalmıştım. Nezire Xala’nın ve Besimi Dayı’nın evleri birbirine çok yakındı. Normalde evler hep uzak uzağa kurulurdu. Herkes kendi arazisinin başına açardı ocağını. Toplu köyler yoktu Lazona’mızda. Her ev kendi başına bir köydü. Yalnız Merkez köydeki yerleşim topluydu. Xaliüana iki yaka üzerinde kurulmuş bir vadiydi. Yüksek isinalar etrafı sarıyor gizemli bir cografya yaratıyordu. Ortada Xaliüana deresi , Meşe ruba akıyordu. Meşe ruba, Dutxe irmağına Öaxiraüani’de kavuşuyordu. Sonuçta suyumuz Karadenize ulaşıyordu.

Ardeşen’de anlatılan bir fikraya göre , köyün eteklerini sis sardığında bizimkiler kayık yapmağa başlamışlar deniz buraya geldi diye.. Ardeşenliler bu fikrayi Dutxelilere karşı söylerler. Bir diğer fikrada, bizim Dutxeli bir çuval hamsiyle giderken köy yolunda yorulmuş, birakmış çuvalı hamsiler çuvaldan kayıp akmaya baslayınca bizimki bıçağı çekmiş.’Teker teker gelin ‘ demiş.

En yaygın Dutxe fikrasıda tuz ektiğimizle ilgili. Tüm bu fikralari Ardeşen’de anlatır halk. Dutxe kendine özgü bir belde. Eskiden eşkiyalık varmış. Zengin köylüler yoksul köylülere eziyet edermiş. Jandarma karakolu kurulmuş Dutxe’ye , karakol 20, 30 yıl girememiş anlatılanlara göre.. Bir şey olunca devlet ’Dutxe karıştı’ dermiş uzaktan.

Birde Kotma adında dağda yaşayan tek kollu bir isyankâr varmış. Neden dağa çıktığı ile ilgili bir bilgi edinemedim. Bu topraklar gizem dolu . Yazılı bir tarih olmadığından herşey muğlak. Oysa öylesine köklü bir tarih yaşıyor. Düşündükçe ipuçlarını yakalıyor insan.

Didinana’nın okur yazarlığı olsaydı, Atasözü gibi konuşmalarını kağıda dökebilseydi, kim bilir neler öğrenebilirdik. Didinana Türkçeyi pek kullanmadığı gibi yazmayıda bilmezdi. Onun Lazca sözlü anlatımı yeterince derindi.

Nezire Xala bir kucak dolusu fındıkla gelir ambardan. Eli açıktı. Kızı Emine evliydi.Yaşıtım kimse yoktu. Gelini Reyhan abla bahçelerde çalışıyordu. Reyhan abla en çok sevdiğim ablalardan biriydi. İmecelerde işin başını hep o çekerdi. Nezire Xala’nın kaynı taşınmıştı Xaliüana’dan. Bu çocukluk arkadaşım Hacerin evli olduğu ocaktı.

Nezire Xala dügünlerde yemek hazırlayan kadınlardan biriydi. Herkes tarafindan sevilir sayılırdı. Fındıkları cebime doldurdum. Bir taraftan da kırıyordum. Müsade isteyip kalktım. Yolu uzatıp Rubaşüala tarafına doğru gittim. Rubaşüala ‘da Seferi avla’dan gelip su alıyorlardı. Uzaktan selam verdim su başındakilere.

Osüenani gza tarafina yöneldim. Bu osüenani gza dan Öaxiraüani ve arabayolu iyi görünürdü. Çocukken buraya toplanır arabaların gelişine bakardık. O temiz havada benzin kokusunu alırdık uzaktan. Ne günlerdi.. Birde bu tepecik çilek topladığımız yerdi. Çileğin de tadına doyum olmazdı.

Yukarda Vaidi çili’nin evi görünüyordu. Vaidi çili ve Vaidi Dayı çogu yazları Ocada kalırlardı. Mağarazeni’de. Vaidi çili’nin evinin yanındaki ev Amedi dayı’nın eviydi.

üenani gza yı geçip bizim eve vardığımda , Didinana’yı Ziveri çili ve Miktati nana ile konuşurken buldum. Miktati nana biraz ayağı aksayan bir kadındı. Boncuk gibi mavi gözleri vardi. Gençliğinde çok güzel olmalıydı. Ziveri çili deli dolu bir kadındı. Didinana’yı çok sayarlardı.

Avluda maröanın yanından geçip çambrinin kenarına oturdum. Sohbetlerini dinliyordum. ’So gulur Bese’  ‘Nerde geziyorsun Bese?’ diye takılırlar. Köyü adım adım gezdiğimi herkese uğrayıp hal hatır sorduğumu hatırlatırım.’Cemakçinare’ der Didinana .’Yaşlanıp ağarasın’. .. Büyüklere gösterdiğim saygı hoşlarına gidiyordu. Bir yandan beni asi buluyorlar diğer yandan kedi gibi uysal olduğumu söylüyorlar.

Bence ikiside doğrudur. Haksızlığa karşı hep isyankâr oldum. Normalde damarıma basılmazsa kedi gibi uysal olabiliyordum. Didinana durgun bir deniz gibiydi. Hirçınlaşmaz , az konusur, konuştuğunda lafı yerine oturturdu. Köyde en çok genç gelinler çekinirdi ondan. Genç delikanlılarında saygısı eksik olmazdı.

Didinana lı günler çok güzeldi.Ne yazık ki iki aylık süre için gelmiştim. Bir an önce Almanya ‘ya gidecektim. Almanya’da kalmayı başaracağım meçhuldü. Kalamazsam dönerdim Dutxe’ye.

İstanbulda kalmak istemiyordum. Keşke ben gideceğime ailemle birlikte tümüyle Ardeşen’e dönseydik. Babamın işi yüzünden bu da imkânsızdı. Ve yüksek okulların olmayışı büyük bir engeldi. Herkes çocuğunu okutmak için büyük sehirlere göçüyordu. Biz geri gelemezdik.

Yani Almanya yolculuğu zorunluydu. Hemde Didinana’yı geride bırakarak...

 

Bulora( Haziran) 2000, Almanya.

Selma Koçiva
E-Mail: kocivasel@lazuri.com


DİDİNANA LAZURİ

1. Çoyişa eşkolva
2. Meci(Noderi)
3. Merkez çoyi
4. Muxudoni avla
5. Ocaşi gzalepe
6. Nuri ôaôu
7. Faiüi çilişi bgara
8. Nezire xalaşi avla
9. Pasaporti eçopuşa...
10. Memeûi
11. Cenaze Oxori
12. Dayişi Atolye
13. Öepitasi çili
14. Pekmezi Tava
15. Sadiüi Dayişi Oxori
16. Cabiri Dayişi Oxori
17. Hafize Xala
18. Bayrami
19. Oüoxunaşe
20. Didinana Mebaşkum

DİDİNANA TÜRKÇE

1. Köye yolculuk
2. İmece
3. Merkez köy
4. Muxudoni avlusu
5. Oca yolunda
6. Nuri dede
7. Faik'in eşi'nin ağıt ...
8. Nezire hala...
9. Pasaport almaya ....
10. Mehmet
11. Cenaze Evi
12. Dayımın Atölyesi
13. Çepitasinin Karısı
14. Pekmez Tavası
15. Sadık Dayının Evi
16. Cabir Dayının Evi
17. Hafize Hala
18. Bayram Şenliği
19. Kızlar Toplantısı
20. Didinana'dan Ayrılıyorum

   

 
Copyright © 2002-2024 Lazuri.Com | Telif Hakları saklıdır.