Uyari: Bu sayfada Lazca sözcükler için "Alboni Font"(yazı karakteri) kullanılmıştır.
"Windows \ Fonts" dizininde Alboni Font olmayanlar karakterleri yanlış görecektir. Bunun olmaması için
Windows\Fonts dizinine
[Alboni Font'u buradan yükleyebilirsiniz].
Ayrıntılı bilgi için Lazuri Font ya da LazuriPC sayfamızı okuyunuz. |

Kızlar Toplantısı(Oüoxunaşe)
Son gün oüoxunaşe de buluşacaktık Xaliüanalı kızlarla.
Kimler gelmeyecekti ki. Tüm güzel kızları Xaliüananın
davetime gelecekti. Tarladaki işlerini bırakıp belkide üstlerini
bile değiştirmeden geleceklerdi. Tüm gün bir tutam azıkla çalışan
kızlar; kimi oduna, kimi yaprağa, kimide ota gidiyorlardı. Canlarını
alırdı o bitmek tükenmek bilmeyen köy işleri.
Didinana yemek yaptı. Fındığı cevizi feliyi(bal kabağı) hazırladı. Didinana'nın dışında Ziveri çili tek yetişkin kadındı. Biz
eğlenirken Didinana ile Ziveri çili sobanın arkasında sohbete
dalmışlardı.
Teker teker gelir kızlar. İlk gelen Nafiye abladır. Nafiye abla Ziveri çilinin
büyük kızıdır. Cabiri Dayının da gelinidir. Aişe adında
sarı kıvırcık saçlı çok güzel bir kızı vardır. Nafiye abla yemek işine
Didinanaya yardım etti. Nafiye ablayı çok severdim. Annesi nana'nın kuzeni olduğundan bize ayrı bir yakınlık
gösterirdi.
Sonra Sarena(Nafiye ablanın kızkardeşi) geldi. Sarena ile mağara
şüalada çok oynardık. Geceleri yatıyada gelirdi. Sarena ile
sabahlara kadar konuşur Didinanayı uyutmazdık. Bazen Çorumda çalışan
babasının yanında kalırdı Sarena. Yazları köyde
buluşunca çok güzel olurdu. Ambarın balkonu(bağu walemona)
bizim evcilik oynamak için buluştuğumuz
yerdi. Benden küçüktü ama benimle boy ölçüşmeyi severdi.
Ençok da amseri giöandrare(bu akşam çağıracağım ) oyununu oynardık...
-Amseri giöandrare(buakşam çağıracağım)
-So moncirare(nerede yatıracaksın?)
-Direği(direkte)
-Mu mçare(ne yedireceksin?)
-Bureği(börek)
-Amseri giçandrare(buakşam çağıracağım)
-So moncirare(nerede yatıracaksın?)
-Kuli(hasır sandalyede)
-Mu mçare(ne yedireceksin?)
-Mbuli(Kiraz)
..... bu oyunun sonu gelmezdi.
Sonra oüoxunaşeye Nufena ile Eminena gelirler. Bunlar Aişe Xalanın kızlarıydılar. Anneleri
onları çok çalıştırırdı. Didinana Bazan Aişe
xalaya bağırırdı kızları çok ezdin diye. Nufena
annesine pek çekmemişti. Eminena ise türkü söylemeyi severdi annesi
gibi. Ağıt yakmayı bilirdi. Çocukça yüreğimizi dağlardı.
Daha sonra Meyremina ile Ayselina gelirler. Meyremina Şefki Dayının kızıdır. Onu
çocukluğumda hep kırmızı burnu ile hatırlarım. Şefki
Dayı çok güzel türkü söylerdi. Kızı hiç ona çekmemişti. Ayselina
Asım Dayının kızıydı. En yakın çocukluk
arkadaşlarımdan birydi. Erkek kardeşi çok geç doğmuştu.
Ayselina o zaman dokuz yaşında
olmalıydı. Erkek kardeşi olmadı diye çok üzüldüğünü
hatırlarım. Benim de erkek kardeşim geç doğmuştu ama bizim ailede kız erkek ayırımı
fazla belirgin değildi. İlk erkek kardeşim doğduğunda
annem adına sevinmiştim yinede.
Kızlar toplandılar Didinana'nın evine. Sulemani Hacerina da aramızdaydı. Ziveri
çilinin ilk geliniydi. Henüz nişanlıydı. Avniyena ile Amedi
Fatmana da niışanlıydılar. Seferi avladan Nazime de gelmişti. Gelinlerden birtek Naciye abla ile Nafiye abla vardı. Onlarda kardeş çocuklarıydılar. Diğer
kızlar nişanlıydılar ya da bekâr. En son
bizim Şerifena gelmişti. Halamın kızı olan Şerifena
biraz rahatsızdı. Hacerina gelin olup Viweye yerleşmişti.
Önce yemekleri siniye dizdi kızlar. Bol bol meyaperi, lahana, pancar yendi. Baklavaları gelinler yapmışlardı. Sonra
şarkılar söylediler. Manileri Amedi fatma ve Eminena çıkarıp
söylüyorlardı. İki gruba ayrılmışlardı. Karşılama
atıyorlardı. Sıra bana gelmişti. Ben de aldırma gönül
aldırmayı söyledim. Kasete aldık sesimizi. Nafiye ablanın eski bir kasetinin üzerine aldık. Maniler söylenirken bir grup horon vuruyordu.
Keyfime diyecek yoktu.
Didinana ile Ziveri çili köy mevzularında sohbet ediyorlardı. Biz ahşap evin ortasında delice horon vuruyorduk. Bir
ara Yusufi Dayının kızı Leyla mısır tenekesini almış tulum gibi tempo vuruyor. Bu
Oüoxunaşeyi asla unutmayacağım. Hep dağarcığımda
kalacak resimler. Köyün kızlarını gelin olmadan yakalamıştım.
Henüz dağılmamışlardı. Bir daha bir arada
bulabilecekmiydim?
Geç vakit feliyi(balkabağını) çıkarır Didinana. Doyasıya feli
yedik o gün. Pekmezle yedik balkabağını üstelik. Bizde böyleydi
hemde kahvaltıda feli ile pekmez yenirdi. Lazlar ne kadar fraklı
bir topluluktu. İstanbulda kendimizi yabancı hissederdik. İstanbula
sığamıyorduk. Kültürümüz geleneklerimiz dilimiz. Şehrin gürültüsüne
kargaşasına karışıyordu tüm güzellikler.
Kızlar dağılınca Didinana ile yanlız kaldık. Bir hoş olmuştu yaşlı
kadın. Gözlerimin içine bakamıyordu. Onun ağladığını
pek kimse görmezdi. O gece ağlamaklıydı. 'Seni bu gün gelin
ediyorum düğününü belki göremem' demişti.
Tüm gece o sözler kulağımda çınladı. Didinanaya acı veriyordum. Gitmekten
bir şeyler alıkoysaydı Tanrım. Dayımın oğlu sözü
atmama aldırmadan arkamdan köye gelmişti. Onunla doğru dürüst
konuşmadım. Onu sevebilseydim onun için köyde kalabilseydim.. Oysa
onunla ilgili duygularım belliydi, kardeş görüyordum. O bunu hiç
anlamadı. Neyse beni tutacak birşey yoktu bu diyarda. Bir tek boynumu büken Didinanaydı. Onu geride bırakıp gitmek zor
geliyordu bana. Ama Didinanaya rağmen gidecektim. Uzak diyarları mesken
tutacaktım. Yeşilini, suyunu, çağlayanını özlemle anıp
bir diyarı yüreğime gömecektim.
Bu iki aylık süre bir ayrıllık anıydı. Veda
partisiydi kültürümle kökenimle.. Kaç yıl sonra geri gelebilecektim. Meçhuldu. Geldiğimde
Didinana evinde mi olacaktı. Gelecek korkutuyordu beni. Memeti vurmasalardı,
İstanbulda yüksek okullara devam
edebilseydim farklı olurdu. Her yaz Didinana'nın yanına
gelebilirdim. Kopmazdım Dutxeden. Memeti vurdular beni kökenimden kopardılar. Bir
gün kökenime geri dönebilecekmiyim?
Didinana'nın sözleri belleğimde olduğu sürece bir şey olmazdı bana. Bir
muska kadar tılsımlıydı. Onun çizdiği resim ve onun
temsil ettiği kadın bana
yol gösterecekti yaşam boyu..
Didinana bugün duygulanmıştı. Benim temsili düğünümdü bu kızlar
toplantısı. Didinana bu, ne düşüneceği
belli olmaz...
Selma Koçiva |